Korkular, bizi güvende tutmak için zihnimizin ürettiği doğal bir mekanizmadır. Ancak bazen bu mekanizma kontrolden çıkar ve hayatımızı sınırlayan fobilere dönüşür. Kimi yükseklikten korkar, kimi karanlıktan, kimi de topluluk önünde konuşmaktan. Fobiler, sadece zihnimizde değil, bedenimizde de yoğun bir stres tepkisi yaratır. Peki, bu korkularla nasıl başa çıkabiliriz? Onların zindanından nasıl özgürleşebiliriz?

Fobiler, genellikle geçmişte yaşanmış bir travmadan ya da bilinçaltımıza yerleşmiş bir mesajdan kaynaklanır. Örneğin: Yükseklik korkusu, bir düşme deneyiminden kaynaklanabilir. Kapalı alan korkusu, küçük bir alanda mahsur kalma hissiyle ilişkilendirilebilir. Sosyal fobi, genç yaşta alay edilme ya da eleştirilme gibi deneyimlerle tetiklenebilir.

Peki bu korkuları yenmek için etkili yöntemlerden bahsedelim biraz da. Farkındalık geliştirerek korkunun sizi hangi durumlarda tetiklediğini belirlemek ve korkunuzu dışarıdan biri gibi gözlemlemek etkili bir yöntemdir.

Terapist kontrolünde “Maruz kalma” terapisini yani korkularla kontrollü bir şekilde yüzleşmeyi ve onların üzerinizdeki kontrolünü azaltmayı seçebilirsiniz. Bilinçaltı çalışmaları kapsamında fobilerin kökenine inerek, geçmişte yaşanmış deneyimlerin etkilerini azaltmak da yine bir diğer seçeneğiniz olabilir.

Nefes ve Rahatlama Teknikleri de korku anında bedenin verdiği tepkileri kontrol altına almak için etkili bir araçtır.

Korkularınız sizi tanımlamaz; onlar yalnızca çözülmeyi bekleyen bilinçaltı mesajlarıdır. Onlarla yüzleşmek, hayatınızı geri kazanmanın ilk adımıdır. Korku zindanından çıkmak cesaret ister, ama bu cesaret sizi özgürleştirir. Unutmayın, korkunun ötesinde sizi bekleyen sınırsız bir özgürlük var.

Kasapoğlu'ndan Sektörel Teşvik Çağrısı Kasapoğlu'ndan Sektörel Teşvik Çağrısı