Bugünü etkili bir şekilde yaşamanızın önünde hangi engeller olduğunu düşünüyorsunuz? En derinlerde öfkeniz, kaygınız, karamsarlığınız veya belki de utangaçlıkla karışık korkularınız olabilir. Daha önceki deneyimlerinizdeki başarısızlıklarınız, insan ilişkilerinizdeki olumsuz duygu yansımalarınız, ailenizden gelen öğretileriniz, toplumsal konulardaki endişeleriniz sizi engelliyor, geçmişe ya da geleceğe kilitliyor ve “Bugün”ü yaşatmıyor olabilir.
Bunun için sizlere metafor oluşturma önerisi sunacağım. Hayalinizde elinize kağıt kalem alın, bir masada geçmişiniz ve geleceğiniz ile oturup ateşkes imzaladığınızı varsayın. Elinizde sadece bugününüz var dün ve yarın bugüne karışmayacak. Yani artık sadece “Şimdi”niz var. Dolayısıyla erteleyebileceğiniz bir ‘Bugününüz’ kalmadı ve onu yaşamak zorundasınız.
Ne olurdu biliyor musunuz? İşte çalışıyorsanız işinize, okul hayatındaysanız dersinize odaklanırdınız. Keza kitap okumak ya da evde yaptığınız iş ile ilgili de öyle. Bir tatil gününüzde gezide olduğunuzu düşünün. İşteki sorunlarınızı ya da evdeki yapılacak bazı işleri değil sadece gezdiğiniz yeri hissederdiniz.
Yaşam kaygıları, belki maddi zorluklar, ailevi ilişkisel konulardaki problemler, geçmişten taşıdıklarımız, toplumsal öğreti ve her ne diyorsanız bugünün yaşanmasını çeşitli nedenlerle engelliyor. Bir sürü sorundan kaynaklı odaklanma probleminiz, hoşça vakit geçirmek için istekli olmamanız, içinizde yaşam enerjinizi hissedememek gibi birçok neden size o günü yaşamayı erteletiyor.
Danışanlarımla anda kalma çalışması yaptığım zaman fark ediyorlar aslında o anı gerçekten hissederek, duyarak, görerek farkındalıkla yaşamıyorlar. O gün geçmiş oluyor ve günleri yaşamaya böylece alışıyorsun. Nefes almak sıradan, yürürken gördüğün ağaç oradaydı zaten ya da bir kedi belki bir karınca baktığın yerde miydi? Geçip gittin belki de kafandaki bir sürü sorunla dolu olarak. Kaç gününü o günü yaşamadan, hissetmeden bitirip heba ettin.
“Şimdi”yi elinizden kaçırmamak için ona sahip çıkmalısınız. Peki nasıl?
“Sadece yap!” O gün her ne varsa ertelememeyi seçin ve yapın. Yaşamınızın her gününü özümseyin, hissedin. Bugünü önceki ve sonraki günlerden daha değer vererek yaşayın. Geçmişiniz ve geleceğinizle ateşkes anlaşmasına imza attığınız anda kendinizle barışık huzurlu güne merhaba demiş oluyorsunuz.
Bugünü farkındalığı artmış, diğer günlerden bağımsız ve o güne doyarak yaşamayı seçin.
Bu haftaki film önerim “50 İlk Öpücük” isimli film ve şimdiden iyi seyirler diliyorum.
Bir sonraki haftaya kadar sağlıcakla kalın…
