Sayın Tahir Aygün'ün alçak darbe girişiminin olduğu gece ve sonrasındaki yaşadıklarını en kısa zamanda kitap yazarak tarihimize kaydettirmesini istiyorum.
15 temmuz gecesi değerli dostum Tahir'in yaşadıklarının hemen hemen her dakikasını beraber yaşadık ve hissettik.
Pamukkale haber ekibinin inanılmaz gazetecilik ruhu ve cesaretiyle haber adına koşuşturmadığı nokta kalmadı.
Dediğim gibi Tahir bey bu geceyi kitap haline getirmeli...
Kitabın ikinci cildinide demokrasi nöbetleri diye yayınlamalıdır.
Neden mi?
Alın size nedenlerinden benim kısaca gördüklerim.
Haber adına mı dedikodu adına mı ne derseniz deyin herkes Tahir'in telefonundan kişisel olarak bilgi almaya çalıştığını gördüm;kardeşim pamukkale haber sitesinden habere ulaşsanıza..
Hayır olmaz illaki tahirden bilgi alacak ve bu "bilginin kaynağı tahirdir"diyecek vay halimize vay...
Tahir'le poz vermeye çalışan ve bu pozunda pamukkale haberde haber olmasına çalışan paralel yapının duvarcı çıraklarını görseniz şaşkınlıktan küçük dilinizi yutardınız..
İşin aslı ben bir çok kişiyi tahir'le gezerken tanıdım.
Tahir Üstad bu kişilerin derdi nedir diye sorduğumda;bana her zamanki sevecen ve birazda hiciv dolu bakışlarıyla şöyle dedi.
Abıııııı herkes kendi derdine düştü şimdi dertleri düzenden yana olduklarını göstermek için parelel jimnastik aletinden düşerken; jimnastik minderine düşmek istiyorlar abııııı (orijinal ve benzersiz bir ifade)
Şimdi geldik bu günlere:Pamukkale haber sitesi saldırıya uğradı ve Tahir Aygün bu sefer haber sitesi nöbeti tuttu Allah'tan nöbet vukuatsız bitti ve site kurtuldu.
Bu darbede medya çok iyi sınav verdi millet ve devlet adına çok iyi iş çıkarttılar.
Ancak her zaman olduğu gibi medya yine günah keçisi oldu ve olan bizim Tahir Aygün'e oldu.
Geçmiş olsun Tahir Üstad ve değerli ekibine.
Saygılarımla