Denizli Haber - Okulların açılmasıyla birlikte “bağış” adı altında toplanan kayıt ücreti de yeniden gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Şeref Arpacı konuyu TBMM gündemine taşıyarak, uygulamanın detaylı bir şekilde araştırılması, durumun ortaya konulması, gereken tedbirlerin belirlenmesi ve buna yönelik yasal altyapının oluşturulması amacıyla TBMM'ye araştırma önergesi sundu. Eğitimin anayasal bir hak olduğunu hatırlatan Arpacı, “Son yıllarda, devlet okullarında öğrencilerden kayıt sırasında alınan ve "bağış" olarak adlandırılan zorunlu ücretlerin, eğitimde eşitlik ilkesine zarar verdiği yönünde pek çok şikâyet alınmaktadır. Yeni eğitim-öğretim yılının başlaması sebebiyle konu yeniden gündeme gelmiştir ve bu durum, toplumun farklı kesimlerini derinden etkilemekte ve veliler arasında ciddi bir maddi külfet yaratmaktadır” dedi.

Devlet okullarının adından da anlaşılacağı gibi devlet tarafından finanse edilen ve eğitim hizmetinin ücretsiz olarak sunulması gereken kurumlar olduğunu vurgulayan CHP’li Arpacı, araştırma önergesinde şunları kaydetti:

AK Parti’de Başkan Özpek güven tazeledi AK Parti’de Başkan Özpek güven tazeledi

ANAYASAYA AYKIRI: Anayasanın 42. maddesi, eğitimin parasız olduğunu açıkça belirtmektedir. Ancak, her eğitim-öğretim yılı başında ve özellikle yeni kayıtlarda velilerden "bağış" adı altında ücret talep edilmesi, bu ilkeyle çelişmektedir. Pek çok veli, bu ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, aksi takdirde çocuklarının kayıt işlemlerinin gerçekleşmeyeceğini ya da okulda olumsuz muamele göreceğini düşünmektedir.

PARALAR TEMİZLİK GİBİ FİZİKSEL İHTİYAÇLAR İÇİN TOPLANIYOR: Velilerden talep edilen bu bağışların, okulun başta temizlik gibi bir takım fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toplandığı ifade edilmektedir. Ancak bu durum, devletin eğitim alanındaki mali sorumluluğunun bir kısmını velilere yüklediği anlamına gelmektedir.  Velilerin ekonomik durumuna bakılmaksızın bu bağışların zorunlu hale getirilmesi, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine açıkça aykırıdır. Özellikle düşük gelirli aileler, bu ödemeleri karşılamakta güçlük çekmekte ve bu durum, eğitim hizmetlerine erişimde dezavantaj yaratmaktadır.

ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAYATLARI OLUMSUZ ETKİLENİYOR: Eğitimde fırsat eşitliği, modern demokrasilerin temel ilkelerindendir. Ancak zorunlu bağışlar, maddi durumu yetersiz olan ailelerin çocuklarının kaliteli eğitim hizmetlerine erişimini zorlaştırmaktadır. Devlet okullarında bile ekonomik durum farklılıklarına göre ayrışmalar yaşanmakta, bu da toplumda derinlemesine bir eşitsizlik yaratmaktadır. Özellikle büyükşehirlerde ve ekonomik sıkıntıların derinleştiği bu dönemde, kayıt sırasında alınan ücretler, veliler için ağır bir yük haline gelmektedir. Düşük gelirli aileler, bu ödemeleri yapabilmek için borçlanmak ya da çocuklarının eğitim hayatlarını sekteye uğratmak zorunda kalabilmektedir.

VELİLER ÜZERİNDE PSİKOLOJİK BASKI YARATIYOR: Anayasanın eğitimin parasız olduğunu vurgulamasına rağmen, velilerden kayıt sırasında zorunlu olarak para talep edilmesi, hukuki bir çelişki yaratmaktadır. Bu durum, devletin eğitim alanındaki anayasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini göstermektedir. Velilerin çoğu, bağış adı altında toplanan bu ücretleri ödemek zorunda hissetmektedir. Bu durum, veliler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı yaratmakta, çocuklarının eğitim hayatında olumsuz bir durumla karşılaşacakları endişesiyle hareket etmelerine yol açmaktadır.

BAKAN KABUL ETMİYOR, ARAŞTIRMALAR KANITLIYOR: Başta Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve bakanlık yetkilileri “bağış” adı altında “kayıt ücreti” alındığı gerçeğini kabul etmeseler de bu gerçek araştırmalara da konu olmuştur. Areda Survey isimli araştırma şirketinin Türkiye genelinde 1100 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği Okula Dönüş Araştırması'na göre, çocuğunu devlet okuluna kaydettiren velilerin yüzde 43’ü okula bağış/kayıt ücreti ödediğini ifade etmektedir. Bu bağlamda, devlet okullarında "bağış" adı altında toplanan kayıt ücretleri, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine zarar vermekte ve toplumda derin bir eşitsizliğe yol açmaktadır. Bu nedenle, bu uygulamanın detaylı bir şekilde araştırılması, durumun ortaya konulması, gereken tedbirlerin belirlenmesi ve buna yönelik yasal altyapının oluşturulması amacıyla Meclis bünyesinde araştırma komisyonu kurulması gerekmektedir.

 

Editör: Tahir Aygün