Çocuklukta yaşadığımız deneyimler yetişkin yaşamımızı neden bu kadar etkileyebiliyor? Bugünkü köşe yazımda bu konuya biraz açıklık getirmek istiyorum. Biliçaltı sistemimizi bu taravmaları biriktirdiğimiz yer olarak değerlendirebiliriz. Zamanla bu bilgi birikimleri kendini farklı biçimde ortaya koyuyor ve ileriki yaşamımızda davranış ve düşünce kalıplarımızı belirleyebiliyor ve bazı negatif deneyimlerimizle travmalarımızı oluşturabiliyor.
Bilinçaltı zihnimiz yaşadığımız her deneyimi kaydeder. Çocuklukta yaşananlar ise daha derinlerde izler bırakabilir. Sistemimizin bunu yaparken asıl amacı aslında bizi hayatta tutacak bilgileri gerektiğinde bize sunmak için depolamaktır. Ancak yetişkin algımıza henüz ulaşmadığımız çok küçük yaşlardaki algı tanımımız şimdiki algı tanımımızdan farklı olduğundan o düzeyde depolanır. Beğendiklerimiz, seçtiğimiz renkler, kokular, alışkanlıklar oluşur, ailemizin yapısına çevremizin etkisine göre de şekillenir. Genetik faktörler de bu duruma dahil olup karmaşık ve çok bilinmezli denklem gibi bir hal alırız. İyi olduğu kadar kötü durumlar da depolanmada aynı yolu izleyince sistem korku, endişe duyduğu konuları netleştirir.
Burada sistemimiz normal yaşamında devam ederken tetikleyici faktörler olduğunda bilinçaltımız bu bastırılmış hisleri ortaya çıkarır. Travmatik konular davranış biçimlerimizi etkiler bambaşka karmaşık bir sürece doğru bizi götürebilir.
Burada olanı tanımlama ve bilinçaltına derinlemesine erişim çok önemlidir. Hİpnoterapi yöntemleri ile travmatik deneyimler yeniden çerçevelendirilebilir. Bu yöntem bilinçaltı terapisi konusunda uzman kişilerin kontrolünde uygulanmalıdır.
Nefes terapisi ve meditasyon yöntemleri de bu konularda beden-zihin bütünlüğünü sağlayarak yardımcı olan diğer yöntemlerdir.
Travma şifalandırma süreci kolay bir süreç olmayabilir ve sabır gerektirebilir. Kişilerin kendi travmalarını fark etmeleri ve bu süreçte karşılaşacakları içsel direnişleri aşmaları gerekir.
Bilinçaltı çalışmaları ile kişi çocukluk travmalarını tanıyıp dönüştürebilir. Bu yolculuk özgürleşme ve iyileşme yolunda önemli bir adımdır. Her birimiz için de geçmişin yüklerinden arınarak sağlıklı bir yaşam süreceğimiz bir potansiyel var. Sizi travmalarınızı tanımlamaya ve onlarla yüzleşmeye davet ediyorum. Sağlıcakla kalın, kalbiniz huzurla dolsun…