Hayatta her şey denge ile var olur. Hayattaki dengelerimizi bir karıştıralım, bütün yaşamımız alt üst olur. En basit bir örnek, beslenmenin tanımını yaparken kısaca, “besinlerin vücutta dengeli kullanımıdır” deriz. Yani her besinden vücudumuza gerektiği kadar almamız halinde ancak dengeli beslenme olmakta…
Bir yiyeceği çok fazla sevdiğimizde sürekli ondan yiyecek olursak, vücudumuzun vay haline. Bunun gibi hayatımızdaki her konuda dengeli olmaya çalışmalıyız. Genelde insan olarak doğamız gereği, gezmeyi ve eğlenmeyi severiz. Sevmiyorum diyen insanların ya o an psikolojik bir problemi vardır veya bizim normal saydığımız statünün dışında olan insanlardır…
Fakat gezmeyi eğlenmeyi seviyorum diye bütün vaktimizi gezerek ve eğlenerek geçirdiğimizi düşünelim, hayatımız nasıl olur sizce… Bir de tersini düşünelim, işkolik denen bir insansanız gündüz tamam ama gece evde de işte gibi çalışıyor, üstüne üstelik hafta sonu nedir bilmiyor, tatilin adını dahi etmiyorsanız, bir de böyle bir hayatı düşünün nasıl olur?
Yüzünüzün halini görür gibiyim yooookkk artık. Ama var biliyorum her tür insanımız mevcut toplumda. O insanların kendilerini bir kenara bırakalım bir de onların doğal çevreleri var. İş arkadaşları ne ise ama, bundan en fazla etkilenen aileleri, eşleri ve çocukları var…
Gezmeyi eğlenmeyi seven insan belki ilk etapta ve öncelikle arkadaş çevresi için aranan eleman olacaktır, zamanla bu cazibesini sorunlar yaşandıkça yitirmesi muhtemel. Aile ortamında ise öncelikle sorumluluklarını yerine getirmediği için çok büyük problemleri ailecek yaşayacaklardır kuşkusuz…
Bir de diğer işkolik örneğine bakalım, tamam çalışkan bir insan, arkadaş çevresinde çok da eğlenceli olmasa da iş bitiricidir ve bir problem olduğunda çabucak çözen kişidir, tabii ki doğal bir cazibe oluşturur… Aile ortamında ise çok fazla eğlenceli olmasa da maddi anlamda sorumluluklarını yerine getirip, her istendiğinde sorunsuz maddi destek olduğu için ilk etapta zararsız gibi görünür, fakat böyle bir insan eşiniz olsa, mutlu bir insan olabilir misiniz?..
Gerçi bir de günümüz insanlarının değişen değer yargıları var, sanki parayı her şey gibi gören ve algılayan insan profili, bunlar için bu tipleme sorun olmayabilir çünkü zaten o tür insanlar sorunun ana kaynağı kendileri oldukları için!
Aslında en önemlisi de tabii ki doğanın dengesi. O muhteşem bir denge, her bir ayrıntı ince ince hesaplanmış… Maalesef ki biz insanlar bu tartışmasız muhteşem olan dengeyi bozmak için de, elimizden gelen çabayı el birliği ile gösteriyoruz…
Yani kısaca anlatmaya çalıştığım şey, aslında hayatın özü olan her konuda denge…
İlk baştaki beslenme tanımımızda olduğu gibi, yaşantımızda da gerek çalışmak olsun gerekse gezmek ve tatil yapmak her birini yerli yerinde planlar ve yapabilirsek, o zaman yaşantımız da bizlere hem çok anlamlı, hem de bir o kadar da doyum sağlayacaktır.
Doğadaki dengeleri de bozmazsak eğer ne açlık ne de kıtlık olacak, herkes insanca yaşayacak ve dolayısıyla yaşamımızda mutlu olacaktır…
Ne dersiniz, her birimiz birazcık düşünelim mi?..
Acaba bu dengeleri, yaşamımızda yeteri kadar kurabiliyor muyuz, ?
Yalnızca kendimiz değil, çevremizde bizimle hayatını paylaşan insanları da göz ardı etmeden, hep birlikte mutlu olabiliyor muyuz?
Öncelikle benim size önerim, o yakın çevrenizle işe başlamanız.
Acaba sizi hangi gözle görüyorlar? Bunu anladıktan sonra işe başlamakta yarar var. Çünkü normal olan hiçbir insan, tek başına mutlu olamaz…
Dengeli bir yaşamda dengede kalabilmek dileğiyle, hoşça kalın…
Zeliyha ÇINAR