Eğitim denilince ilk akla gelen kurum okul değil ailedir. Çünkü eğitim ilk olarak ailede başlar. Çocuğa rol model olan kişiler aile fertleridir. Yani bu demek oluyor ki çocuğun okul çağına gelene kadar ki ahlaki gelişiminden, davranışlarından, olaylara karşı verdiği tepkilerden aile bireyleri sorumludur. Mesela baba evde sürekli küfür ediyorsa okul da çocuğun küfür etmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Anne baba arasında sık sık ciddi kavgalar hatta ve hatta şiddet varsa yine çocuğun okulda kavgacı bir kimlik kazanması kaçınılmazdır. Yanlış davranışları değiştirmek zordur, zaman alır. Ama iyinin üzerine koymak ve hızlı yol almak daha kolaydır.
Birde maalesef günümüzde iş yoğunluğu bahane edilerek çocuğu okula bıraktığımızda öğretmenlere söylediğimiz bir cümle var : ‘’Öğretmenim bu çocuğun eti de kemiği de sizin, bu çocuğu okutun, adam edin!’’ Hayır, Bu çocuğun eti de kemiği de benim değil, bu sorumluluğu sadece bana yüklemeniz doğru bir yaklaşım değil. Eğer veli olarak siz öğretmeni bu eğitim-öğretim sürecinde yalnız bırakırsanız tek taraflı öğretmen bu çocuğa yardımcı olamaz. Anne ve baba çocuğun okul takibini yapmak ve gelişim sürecini izleyip herhangi olumlu ya da olumsuz bir durumda öğretmenle süreci değerlendirmek durumundadır.
Eğitimde ‘Sac ayağı’’ diye bir kavram vardır. Genelde öğretmenlerin çok sık kullandığı bir kelimedir. Peki nedir Sac ayağı? Eğitim –Öğretim 3 ayaktan oluşur. Aile-Öğretmen-Çocuk. Eğer bu ayaklardan biri sağlam değilse o zaman başarının gelmesi zor olur.
Sevgili anne ve babalar unutmayalım ki biz öğretmenler çocuğun hayatında belli bir dönem oluyoruz ve onlara güzel izler bırakmaya çalışıyoruz. Fakat siz anne baba olarak çocuğunuzun hayatında her zaman olacaksınız.