Geçtiğimiz Perşembe günü Onur isminde bir delikanlı bana telefon açtı. Denizli Belediyesi tarafından düzenlenecek olan basın toplantısına davet edildiğimi söyledi. Teşekkür ettim. Basın Daire Başkanlığında Onur isminde birini hatırlamadığım için "yeni mi başladın, hayırlı olsun" dediğimde ise "hayır" cevabını verdi. Taktik ajans'ta çalıştığını, onun adına aradığını ifade etti. "Biz basın işleri aldık" dedi. Hayda, MÇS gitti, hadi hayırlı olsun, Taktik geldi.

Emekli hakkı elde edenler düşük maaş almamak için SGK’nın kapısına dayandı Emekli hakkı elde edenler düşük maaş almamak için SGK’nın kapısına dayandı

Tabi hemen Denizli Büyükşehir Belediyesindeki arkadaşları aradım. "Hayırdır, kurumda onca insan var, bu işi neden İstanbul'dan bir ajansa teslim ettiniz?" dedim. Daha profesyonel bir ajans projeyi üstlendi cevabını verdiler. Taktik Ajans 2022 yılında, tam pandemi döneminde kurulmuş. İnternet sitesine bile girilmeyen bir iki yemek sitesi organize etmiş ve İstanbul'da bile duyulmayan bir ajans. Profesyonelliğe bakın. Neymiş efendim, İstanbul'dan gazeteciler toplantıya katılacakmış.

Tabi bunları neden yazıyorum? Nuri Çavuşoğlu'nu hep sessiz kalıyorsunuz eleştirisi aklıma geldi ve sessiz kalmama hakkımı kullanıyorum. Ben 30 yıllık bir gazeteciyim. Onur bey beni aradı ama tüm onurumla o toplantıya katılmayacağım. Denizli'nin köküne mi girdiniz?

Bir de Merkezefendi hazretlerinin dua mı beddua mı bilinmez "Denizlili olmasın, gelende doymasın" diye bir cümlesi var, cuk diye oturan. Denizli'nin geleceğinin tartışılacağı, turizmin masaya yatırılacağı toplantılara Denizli Gazeteciler Cemiyeti yok. Valla, siz toplantınızı yapın. Ben katılmayacağım. Gazeteci arkadaşlarıma da tavsiyem, katılmayın. Bu sadece bu organizasyona tepkidir. Sessiz kalmayacağım.

Sayın Bülent Nuri Çavuşoğlu'na

Saygılarımla

Editör: Tahir Aygün