GÜNÜN İÇİNDEN

Onaylanmaya ihtiyacınız yok!

Abone Ol

Hepimiz zaman zaman onaylanma ihtiyacı duyarız. Sosyal varlıklarız ve toplum tarafından kabul edilmek sosyal bağların güçlenmesine katkıda bulunur. Belki bir grup içinde yer edinme ihtiyacı duyarız, bazen de bir yere ait hissetmek kendimize güven sağlatır. Başkalarının onayı kendimizi değerli ve yeterli hissetmemizi de sağlar. Özellikle düşük özgüvene sahip bireyler, dışarıdan gelecek olumlu geri bildirimlere daha fazla ihtiyaç duyarlar.

Çoğu toplumda bireylerin davranışları, başkalarının beklentilerine göre şekillenir. Toplumsal değerlere uymak sosyal kabulü getirir. Bu kabul aynı zamanda hayatta kalma evrimsel avantajı nedeniyle genetiğimizden de aktarılmış olabilir. Özetlersek onaylanma ihtiyacı bireyin kendine bakışını ve toplumla olan ilişkilerini şekillendiren önemli bir unsurdur.

Bu açılardan bakıldığında avantajımıza gibi görünse de negatif durumlar yaşadığımızda, onaylanmadığımızda ise içsel bir çöküş yaşayabiliriz. Onay istediğiniz insanlara bağımlılığınız artabilir. Onların onayını almak için o kişilerin istediklerini yapmaya ve kendinize güvenmemeye başlayabilirsiniz. Yetersizlik hissi içinizi kapladığında, kendinize verdiğiniz değeri başkalarının belirlemesine izin vermişsinizdir. Yani kendinizi iyi hissetmenizin tek yolu başkalarının sizi takdir etmeye karar vermeleriyle olacaktır. Ebeveynleriniz, eşiniz, sevgiliniz ya da dahil olduğunuz gruplar, keza işyerinizdeki çalışma arkadaşları sizin yerinize belirleyici kararlar verenler haline gelebilir.

Başkalarının onayına ihtiyaç duymadan yaşayabilmek özgüven ve içsel tatmin geliştirme süreciyle ilgilidir. Öz-farkındalık geliştirmek, kendini daha iyi tanımanı ve gerçek ihtiyaçlarını anlamanı sağlar. Öz-değerini dışarıdan gelen onaylardan ziyade, içsel ölçütlerine dayandırmak önemlidir. Kendine güvenmek ve takdir etmek başkalarına olan bağımlılıkları azaltır. Hata yapmanın normal olduğunu bilmek mükemmeliyetçi hisleri azaltmak da yine onay ihtiyacını azaltacaktır. Başkalarının düşüncelerine karşı sınır çizmek, kendi hedeflerini oluşturup onlara odaklanmak da yine onay arzusunu ve de reddedilme kaygısını azaltacaktır.

Yaşam koçu ile çalışmalar yapmak bu konuda sizi adım adım içsel bakış açınızı oluşturup gücünüzü ortaya çıkarmanızı sağlayabilir. Keza kişisel gelişim kitapları da okuyabilirsiniz.

Bu haftaki film tavsiyem “The Pursuit of Happyness” ( Umudunu Kaybetme) filmi olacak. İyi seyirler diliyorum.  Bir sonraki köşe yazısına kadar sağlıcakla kalın…