On bir ayın sultanı olarak adlandırılan, toplumumuz içinde oldukça önem taşıyan Ramazan ayının başlangıcını yapalı çok da olmadı aslında ama ilk haftanın sonlarına geldik bile. Her Ramazan o kadar hızlı geçiyor ki bir de bakmışız, bayram hazırlıklarına başlamışız bile…

Aklımdan tamda bu düşünceler geçerken, anneler gününün geldiğini fark ettim. Belki birçok insan için anneler gününün bir başka ayrıcalığı, özelliği var. (Bu arada anne olabilmek için çocuk doğurmuş olmanın gerekli olmadığını savunuyorum. Çocuk doğurmuş fakat anne olamamış, hiç doğurmamış fakat öyle güzel anneler de var biliyoruz.) Fakat bu anneler günü beni bir hayli derin düşüncelere sevk etti doğrusu. Belki de Ramazan gibi özel bir ayın içinde olmamız benim bunları daha fazla düşünmeme neden oldu…

Her anne çocuklarını yetiştirirken kuşkusuz ki onların iyiliği için elinden gelen her şeyi kendi çapında yapmak adına oldukça gayret sarf etmekte. Hatta tabiri caiz ise, “yemeyip yedirmekte, içmeyip içirmekte ve giymeyip giydirmekte” bütün imkanlarını çocukları için seferber etmekte. Kendi çocuğunu her şeyin en iyisine ve en değerlisine layık görmekte, en güzel şartlarda yetişmesi ve en iyi eğitimi alması için canla başla çalışmakta. Tabiî ki bunları yaparken çocuğu, çocukları içinde en doğru olan şeyi yapmaya çalışmakta…

Kendince doğru bildiği şeyleri yapmak için gayret sarf ederken, acaba gerçek anlamda çocuğu ve/veya çocukları için, gelecekte iyi birer insan olmaları adına, gerekli olan şeyleri yapabiliyor mu? Çok fazla önemsediği şeyler gerçek anlamda gelecekte o denli önemlimi? Yoksa çok daha farklı çok daha önemli olan şeyler mi var? Çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gereken!...

Doğrular ve yanlışlar toplumumuzda, kişilere göre yaşam tarzlarına göre oldukça değişkenlik göstermekte. Ama esas olan, gerçek anlamda iyi ve toplumdaki bütün olaylara duyarlı, toplum için yararlı insanlar yetiştirmek olmalı…

Tabiî ki toplum için yararlı ve duyarlı insanlar yetiştiği zaman o ailedeki ve toplumdaki bütün sorunlarda azami limitlere indirgenecektir. O güzel insanlar öncelikle ailesine ve yaşadığı ortama, sevgi, saygı, düzen, eşitlik, vicdan, merhamet, adalet, neşe ve bütün güzellikleri beraberinde getirecektir…

Bu güzel insanlar yetişirken de, öncelikle belki anne, baba ve öğretmenlere görev düşerken, aslında o toplumu oluşturan bütün bireylere az ya da çok görevler düşmektedir. Bütün insanlar etkileşim halinde ve bir arada yaşayarak aynı toplumu oluşturmaktadırlar. Toplumdaki etkileşim düşündüğümüzden çok daha fazla önem taşımaktadır. Bu anlamda çevremizde yetişen çocuklardan, o toplumu oluşturan bütün insanlarda kendi çapında sorumludurlar…

Duyarlı ve sorumluluk sahibi güzel bir toplum oluşturmak adına, bütün insanların elinden gelen gayreti gösterdiği, bu uğurda canla başla çalışan insanların çoğaldığı bir toplum arzu ediyorum. Bütün bunları da bir anne duyarlılığı, içtenliği ve samimiyeti ile yapan güzel ve birliktelik içinde olan bir toplum hayaliyle, çocuk doğurmuş ya da doğurmamış hiç fark etmez, gönlü anne duyarlılığında olan, toplumun yararı için çaba sarf eden, bütün anne gönüllü insanlarımızın anneler gününü gönülden kutlamak istiyorum…

ANNE DUYARLILIĞI VE GÖNLÜ İLE HOŞÇAKALIN

Zeliyha ÇINAR