Denizli Haber - “Aziz milletimizin birlik ve beraberliğine kasteden, FETÖ/PDY terör örgütünün hain darbe girişimi üzerinden sekiz yıl geçti. Millî irademize ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik gerçekleşen bu hain darbe girişimi, asırlar öncesinde bağımsızlığına karşı sergilediği duruş misali, kahraman milletimiz tarafından o gece bertaraf edildi.
15 Temmuz, millet olarak bir ve birlik olabilme, zulme karşı hep beraber karşı çıkabilme ve bağımsızlığına olan düşkünlüğü tüm dünya tarafından bilinen bir milletin neler yapacağını bir kez daha gösterebilme açısından bizler için bir mihenk tarihtir. Çünkü 15 Temmuz, demokrasi kültürümüze ve bağımsızlığımıza vurulmaya çalışılan bir darbe girişimi olmasının yanı sıra milletimizin destansı duruşunu tüm dünyaya ispat eden de bir gündür. Etkileri devam eden o gün, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla yekvücut olan kahraman milletimiz, sokakları, meydanları doldurmuş olup tankın, topun, uçağın, helikopterin, tüfeğin karşısında sadece ve sadece imanıyla, inancıyla mücadele etmiş; günlerce meydanları boş bırakmayarak, demokrasimizi sahiplenmiştir.
15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesi, Türk Milletinin demokrasi anlayışının dünyada ne kadar güçlü benimsendiğini gösterir. Çünkü bizler o günü basit bir olay gibi değil, kırk yıllık hain bir planın ortaya konulmaya çalışıldığı gün olarak bilmeliyiz. Yüce milletimizin basiretli duruşu ile hesapları gerçekleşmeyen bu girişim, hafızalarımızda büyük bir kahramanlık duruşu olarak kalacak; psikoloji, sosyoloji ve siyaset bilimine katkıda bulunarak birçok bilimsel çalışmanın oluşmasına yol açacaktır.
Türk milleti nice savaşlarını, devlet-millet bütünleşmesi ile kazanmıştır. Hiçbir zorluğun durduramadığı bu mücadele ruhu, nasıl 15 Mayıs 1919’da Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin Milli Mücadele Fetvasında “Silahınız olmayabilir, üç taşla bile savaşabilirsiniz!” şeklinde yer aldıysa 15 Temmuz gecesi de darbecilere karşı milletimizin elinde hiçbir silahı yoktu. İnanç ve imanlarıyla tankın önüne vücutlarını koyan asil bir millet vardı.
Derin bir şuurun tezahürü olarak kahraman milletimiz o gece, sadece darbe girişimini ortadan kaldırmamış, vatanın bölünmez bütünlüğünü, bayrağımızın dalgalanmasını, ezanlarımızın
dinmemesini ve kardeşliğimizin ebedi olmasını, Çanakkale, Kut’ül Amare ve Dumlupınar ruhu ile yeniden yaşatmıştır.
Yüce Türk Milleti; kendisine karşı açıkça veya alçakça yapılan tüm saldırıları ve düşmanca kalkışmaları, 15 Temmuz 2016’da olduğu gibi, daima ortadan kaldıracak inanç, cesaret, iman ve kararlılığa sahip bir toplumdur ve ebediyen de öyle kalacaktır. Bizlerin en önemli görevlerinden biri de sahip olduğumuz bu değerleri, nesilden nesile aktarmak ve dinimizi, vatanımızı, bayrağımızı ve kardeşliğimizi istismar edecek girişimlere yönelik tedbirleri zamanında almaktır.
15 Temmuz gecesini, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın üstün liderliğini, milletimizin istikbali uğruna verdiği anlamlı mücadelenin vatansever kahramanlarını ve demokrasimiz uğruna hayatlarını feda eden şehitlerimizi asla unutmayacağız, unutturmayacağız!
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün sekizinci yıl dönümünde, bağımsızlığımız ve demokrasimiz uğruna mücadele etmiş 15 Temmuz şehitlerimize ve tarih boyunca aynı ortak mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize bir kez daha yüce Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum. Selam ve saygılarımla…”
