Denizli Haber - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan mesajında “Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, asil Türk milletinin başlattığı ve büyük fedakârlıklarla elde ettiği Cumhuriyeti’mizin, 101. kuruluş yıl dönümünü büyük bir onur ve gururla kutlamanın sevincini yaşıyoruz.
Milletin, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olan cumhuriyet, topraklarımıza göz dikmiş düşman ülkelere karşı sergilenen antiemperyalist bir duruşun ardından cansiparane bir mücadeleyle elde edilmiştir. Bu duruş, Anadolu’nun biteviye yanan bağımsızlık ateşini ve de yekvücut olabilen destansı ruhunu herkese gösterebilmiştir.
Milli egemenlik çatısı altında; ırk, din ve dil farkı gözetmeksizin idare edilenlerle idare edenleri demokratik düzlemde buluşturan cumhuriyet, milletin kendi egemenliğini kullandığı devlet yapısıdır. Bu yapı, Mehmet Akif’in dediği gibi “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!” diyen ve vatanı için her şeyi göze alanların oluşturduğu eşsiz bir yapı özelliği taşır.
Ülkemizin barındırdığı politik ve stratejik önem, karşımıza sürekli iç ve dış düşmanları çıkarmıştır, çıkarmaya da devam edecektir. Ülkemizin içinde bulunduğu güven ve istikrar ortamına, bölünmez bütünlüğüne, Anadolu’nun birliğine, barış ve kardeşlik iklimine karşı zaman zaman bölücü terör örgütleri tarafından hain saldırılar yapılmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de iç ve dış tehditlere karşı gereken yanıtı, en sert şekilde verebilecek güç ve kudrete sahip bir millet olan Türk milleti, asla unutmamalıdır ki, yüz bir yıl yıl önce İstiklal Harbimizi zafere taşıyan ve Cumhuriyeti’mize can veren o asil ruh, bugün de dimdik ayaktadır. Bu ruh, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de, devletimize karşı planlanan hain oyunlara asla izin vermeyecek olan ulvi bir ruhtur.
Atatürk’ün “Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister.” vecizesi, bizlere her daim hazır olmamızı ve de dayanışma, inanç, güçlü iman ve kararlılık ile değerlerimize sahip çıkmamızı bir kez daha hatırlatır. İşte bu yüzden bizlere düşen en önemli vazife, genç beyinlerimize Türkiye Cumhuriyeti’ni çok iyi anlatmak ve onların çalışmalarına rehberlik edebilmektir.
Unutmamalıyız ki Cumhuriyeti’miz, erdemin, faziletin, halk iradesinin, hak, hukuk ve medeniyetin idare sistemindeki en yüksek ve de en anlamlı yönetimsel çağrısıdır. Bu sesin bizlere verdiği güven ve ilerleme gücü, geleceği şekillendiren vizyonumuzla, Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcını yerli ve milli atılımlarla daha da ileriye taşıyacaktır. Çünkü cumhuriyet, umuttur; çağdaş toplum ve de devlet çizgisidir. Çünkü cumhuriyet, milli ruh, milli şuur, milli duruştur ve Atatürk’ün deyimiyle Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare şeklidir.
Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mızın 101’inci yılı kutlu olsun!”