Tarımın geldiği son durum nedir? Bugün tarım çalışanın yaşam şartları ve tarımdan elde edilen gelir seviyesi yeterli midir? Günümüzde tarım yapılacak şartlar genç nüfusu ikna edecek midir? Bakalım bu sorulara umutlu cevaplar verebilecek miyiz?
Uygulanan yanlış tarım politikaları sonucu tarımla uğraşan nüfusun yaş ortalaması 55’e çıkmıştır. Üstelik ekonominin temel taşı tarım iken… Ülkeler içinde tarıma en uygun iklim koşullarına sahip ülke iken.. Tarımın hesaplanan giderlerinin gelirden daha fazla olması, milli gelire olan katkısını da azaltmıştır. Bu politikalar sonucunda arazilerin bir kısmı da atıl durumda olup, üretimden çıkmış ülke ithalata mecbur kalmıştır. İthal edilen ürünler, dolar bazında ödeme yapılır ve vergi indirimli alınır. Bunun sonucunda yerli üreticilerin ürün maliyetinin yükselmesi çiftçimizin kazancını azaltmıştır. Kazancın az olması genç nüfusun köyünü, tarlasını bırakmasına mecbur bırakmıştır. Peki, her yıl tarımla uğraşan yaş ortalaması artarken on yıl sonra tarımda, üretim de nerede olacağız?
Bu politikalarla devam edersek gelecekte tarım çalışanın yaş ortalaması yükselecek, atıl durumdaki tarım arazileri artacaktır. Gelin hesap edelim: 1 kişinin BAĞ-KUR yıllık primi 900 x 12 = 10.800 TL’dir. Çiftçinin 1 dekardan buğday geliri 150-200 TL ise 100 dekar buğday eken bir çiftçi 15-20.000 TL gelir elde eder. BAĞ-KUR priminden kalan para ile ancak yaşamını idame ettirebilir. Bir sene sonrası için teknik araç-gereç alamaz, fazlasıyla üretim yapamaz. Atalarımız “ Çiftçinin karnını yarmışlar kırk tane gelecek yıl çıkmış’’ demiş. Peki, sevgili okur bizim gelecek yılımız var mı?