Denizli Haber - TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2025 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’de, TOKİ hak sahiplerinin yaşadığı sorunlarla ilgili olarak meclis kürsüsünden açıklama yaptı. Barınma ihtiyacının ekmek gibi su gibi önemli olduğunun altını çizen Milletvekili Ün, ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaca karşılık gelen barınma ihtiyacını karşılama sorumluluğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorumluluğun bir lütfun eseri değil, asli bir görevin karşılığı olduğunu da biliyoruz. Şimdi, bu ihtiyaç ülkemizde bir krize evrildi, gelirler düştü, konut fiyatları yükseldi, faizler yükseldi. Sonra ne oldu? Konut alım gücü zayıf ülkelerin en başında yerimizi aldık. TÜİK rakamlarına göre son bir yıl içerisinde konut alım gücü yüzde 65'ten yüzde 50'ye düşerken konut fiyatları yüzde 36 arttı. 2002 yılında yüzde 73 olan konut sahipliği oranı şimdi yüzde 56'ya geriledi. 10 milyon konut üretiminin olduğu bir yerde ev sahibi olan vatandaşların sayısı düşüyorsa bunun nedeni konutu yatırım aracı hâline getiren, sizin yanlış politikanızdır. Bu yanlış politikalarla da kalmadı tabii ki ekonominin kötü yönetiminden TOKİ hak sahipleri de fazlasıyla payını aldı. Vatandaşın aleyhine olan tüm güncellemeler yapıldı, sabit taksitle başlayan ödeme planlarını memur maaş artışlarına endekslendi. Yüzde 1 olan KDV yüzde 10'a çıkartıldı. 240 aylık taksit planını 180 aya indirildi. Birkaç yıl önce 900 lirayla başlayan taksitler bugün 20 bin liralara çıktı, 650 bin liradan başlayan ev fiyatları birkaç ay içerisinde 2-3 milyonu buldu. Başlangıçta ödenebilir gibi görünen bu taksitler yeni ödeme sisteminde astronomik şekilde arttığından vatandaş icra takiplerine düşmeye başladı’ dedi

SAYIŞTAY RAPORUNDA HEPSİ VAR

Güngör, “Bu Şarkı Asla Bitmeyecek” Güngör, “Bu Şarkı Asla Bitmeyecek”

Sayıştay’ın 2021 raporuna göre 25 bin 700 taşınmazın taksitinin ödenmediğini, kamu bankaları aracılığıyla 20 binden fazla hak sahibine ihtarname gönderildiğini, binlercesine icra takibi başlatıldığının görüldüğüne dikkat çeken Milletvekili Ün, ‘2024 yılı itibariyle bu sayının daha da arttığını tahmin ediyoruz. Bu durumda vatandaş çözümü nerede buluyor, biliyor musunuz? Karşısına çıkan fırsatçılara konut hakkını devretmekte. Vatandaşın ev sahibi olma hayali başkalarının kâr elde etmesine dönüşüyor. İktidar 100 binli rakamlarla yeni konut müjdeleri açıklıyor, biz de bu haberlerle mutlu oluyoruz elbette ama bir önceki müjdenin daha arsasının belirlenmemiş, temelinin atılmamış olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı verileri 2003'ten 2022 sonuna kadar 372 bin 925 konut üretildiğini söylüyor. Nerede bu milyonluk rakamlarla ifade edilen konutlar peki? Cumhurbaşkanlığı yanlış veri paylaşmayacağına göre "Son bir buçuk yılda ilave 992 bin 075 konut ürettik." mi demek istiyorsunuz? Bu konunun aydınlatılmaya muhtaç olduğunu söylemek istiyorum. Yapılanlar için teşekkür etmekten imtina etmediğimizi bilirsiniz ama neden aynı devletin kurumlarının telaffuz ettiği rakamlar birbirinden bu denli astronomik şekilde fark arz ediyor, bunu merak ediyoruz’ dedi

PAMUKKALE-KOCADERE-YENİKÖY PROJESİNİ DE SORDU

Denizli’de beş yıldır ‘Pamukkale-Kocadere-Yeniköy’ projesinde konutları teslim edilmeyen mağdurlar adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a da soru yönelten Milletvekili Ün, ‘2019'da üç yıl içerisinde teslimine söz verilen Pamukkale-Kocadere-Yeniköy Projesi yoğun takibimiz ile sayın bakan Kurum’un bu takibimize kayıtsız kalmaması neticesinde, inşallah, bir yıl sonra teslim edilebilecek. Şimdi, bu insanlar, doğal gaz altyapısı projeyle eşzamanlı organize edilmediği için şehrin merkezinde yıllarca doğal gaz kullanamayacaklar. Enerji şirketleri rantabl bulmadığı için hizmet götürmeyi ihmal ediyorsa eğer, bunun çözümünü bulmak kimin sorumluluğu? Çileyi vatandaşa çektirmek galiba, en maliyetsiz bulunan çözüm. Bir diğer mağduriyet de şu: Şimdi, Bakanlığımız kimi projeleri vaktinde başlatmadığı için, aynı kapsamda başka projeleri devam ettirdiği için ikisi arasında 12-15 katlık ödeme farkları oluştu. Bu nasıl bir insafsızlıktır arkadaşlar? Peki, burada vatandaşın bir suçu var mı? Tabii ki yok. Devlet, söz verdiği projeyi vaktinde yapmamış, geciktirmesinin bedelini vatandaşa ödetmiş. Bu insanların ağırlıklı kısmı emekli maaşıyla, asgari ücretle geçimini sağlıyor yani bugün 12 bin 500 lirayla, 17 bin lirayla bir ay boyunca ailelerine, çocuklarına bakıyorlar. Bu gelirlerle bugünkü değeriyle 14 bin lira, 18 bin lira, 20 bin lira konut taksiti ödemenin zorluğunu sizin vicdanınız kaldırıyor mu? Bu mağduriyetleri hafifletecek bir çözüm bekliyoruz. Bakın, bugün "Nüfusumuz yaşlanıyor, aile kurumumuz alarm veriyor." diye dert yanıyorsunuz. Bunun en önemli sebeplerinden biri, işte bu barınma problemi. 2025 yılında artık, barınma sorununun ülkemizin gündeminden çıkması için en büyük görev size düşüyor’ dedi

Editör: Tahir Aygün