Denizli Haber - Emekliye yapılan zamların devam edeceğine vurgu yapan Zeybekci, “Emekliye yapılan zamların bütçeye etkisi 200 milyar civarında. Enflasyonist ortamlarda ilave katkıların vatandaşlarımızın üzerine katkısı var mı ona bakmak lazım. Esas olması gereken emeklimizin, memurumuzun, işçimizin satın alma gücünü arttırmak. Raftaki ürünü çoğaltmadığınız sürece parayı ne kadar arttırırsanız arttırın, fayda etmez” ifadesini kullandı.
Yeni ekonomi politikasını değerlendiren Zeybekci, şunları kaydetti:
“Yeni ekonomi politikasını değerlendirmeden, problemi iyi tanımamız, ondan sonra tedaviye ve çözüme bakmamız lazım. 2023 Mayıs ayı öncesinde enflasyonist ortamın bütün emarelerini ve sıkıntılarını görüyorduk. Parasının değerini korumak isteyenlerin oluşturduğu bir talep patlaması vardı. Bunun sonucunda ise talep enflasyonu yaşandı.
Özellikle 28 Mayıs seçimlerinden sonra talep fazlalığının önüne geçmek için sıkı para politikasına geçildi ve faizler yukarı doğru çekildi. Aslında faizde yapılan her artışta talebin azalması sağlanmaya çalışıldı. Bunun sonucunda oran yüzde 42.5’e kadar geldi. Artık bankalardaki mevduat oranlarının istenilen seviyeye hızla gelmeye başladığını görüyoruz. Atılması gereken ilk adım buydu ve doğru bir adımdı. Ama esasen çözüm bu değil. Enflasyonla mücadele için arzı, üretimi arttırmak ve devamlı hale getirmek gerekiyor”
“Türkiye büyümeye, ihracat yapmaya devam etmeli”
Merkez Bankası’nın, istenilen sonuç elde edilmedikçe gerekirse faiz artırımlarına devam edileceğine ilişkin açıklamalarına dikkat çeken Zeybekci “Tüm bunlara gerek kalmaması için Türkiye’nin üretmeye devam etmesi gerekiyor. Üretim odaklı finans destekleri, istihdam destekleri, üretim odaklı olmak şartıyla enerji destekleri gibi önemlerle hareket etmemiz lazım ki enflasyonla gerçek bir mücadele olsun” dedi.
“Türkiye dünyada en güçlü gelecek vadeden ülkelerden bir tanesi”
Türkiye’nin artık ekonomi yönetimi ve kararları hakkında elde edeceği sonuçlarla ilgili öngörülebilir, tahmin edilebilir ve sürdürülebilir bir ülke olarak algılandığını belirten Zeybekci, “Bu sebeple Moody’s’in yaptığı vurgular da buna dayanıyor. Öngörülebilirliğimiz arttığı sürece, şeffaf, sürdürülebilir bir program ortaya koyduğumuz sürece Türkiye dünyada en güçlü gelecek vadeden ülkelerden bir tanesi” şeklinde konuştu.
“Dünya ortalamasının üzerinde bir büyümeyi hedefliyoruz”
İnsanlık tarihinin en büyük afetlerinden birini yaşayan Türkiye’nin, depreme rağmen bütçe açığını Orta Vadeli Program’ın bir puan altında kapattığını ifade ederek “Türkiye olarak ihracatta da büyümede de yine dünya ortalamasının üzerinde bir büyümeyi hedefliyoruz ve ulaşacağımıza da inanıyoruz” dedi.
“Türkiye, krizlerden fırsat yaratmayı bilen bir ülke”
Türkiye’nin krizlerden fırsat yaratmayı bilen bir ülke olduğunun altını çizerek “Kızıldeniz’de yaşanan nakliye kesintilerinin Türkiye’yi kısa sürede etkileyeceğini düşünmüyoruz. Ancak biz o bölge ile doğrudan karasal bağlantımız olması sebebiyle aslında avantaj sahibiyiz. Bugün Haydarpaşa’dan çıkan bir tren Pekin’e kadar ulaşabiliyor. Bu istikrar devam ettiği sürece Türkiye, tüm Orta Asya coğrafyasıyla bağlantısını sürdürecektir. Tabii Batı ekonomisi ile ilgili risk devam ediyor” açıklamasında bulundu.
