Milli bekamız ve Hudutlarımızın güvenliği için başlatmış olduğumuz Zeytin Dalı Harekatı başarılı ve seri bir şekilde ilerlemektedir. Özellikle Kara Harekatı’nın başlamasıyla beraberinde, stratejik bölgeler terör örgütü PKK/PYD’den arındırılmış ve Afrin kırsalındaki köylere ve kasabalara huzur/refah gelmiştir.SİHA ve Savaş uçaklarımız PYD’nin mevzilerini bertaraf ederken, aynı zamanda teröristleri de etkisiz hale getiriyor. Kara Harekat’ı Afrin’in kuzey’i ve batı’sından başlamıştı. Çünkü; Afrin’in kuzey’inde ve batı’sında dağlık ve engebelli araziler bulunmaktadır.Bu durum’da operasyon’da hareket kabiliyeti zorlaştırmaktaydı. TSK desteğinde ÖSO birlikleri bu durumu göz önünde bulundurarak Raco’nun batısı, Bülbül ve Burseya Dağı’nı PKK/PYD’den temizledi.Aynı zamanda 2 stratejik nokta olan Raco ve Burseya Dağı, Afrin’in merkezine köprü niteliğindedir.İlk olarak meskun mahal savaşı’nın beklendiği nokta,Raco bölgesidir.Zeytin Dalı Harekatı’nın 12. gününde Afrin’in 5 beldesinde 21’i köy,1’i köy altı yerleşim ve 7’si stratejik dağ veya tepe olmak üzere 28 nokta terör örgütü PKK/PYD’den kurtarılmış oldu.TSK’nın icra etmiş olduğu askeri taktik ve stratejiler, bölge’deki teröristlerin hareket kabiliyetini zayıflatıyor ve etkisiz hale getiriyor. Kısal kesimdeler de yuvalanan teröristler, Afrin’in merkezine doğru gerileyerek ileride ”meskun mahal” çatışmalarına yol açıyor.Afrin’de PYD/YPG’nin kontrol ettiği 1500 kilometrekarelik bir alanda, sayıları 10-12 bin teröristin, DEAŞ’a benzer şekilde asimetrik savaş teknikleri ve hibrit yöntemlerle, TSK ve ÖSO birliklerini bölge’de durdurmaya çalışıyorlar. TSK’nın Fırat Kalkanı Harekatı tecrübesiyle, artık sahada daha etkili ve güçlü bir savunma/taaruz hakimiyeti olduğunu görmekteyiz. Gerek gelişen savunma sanayimiz, gerek te askeri disiplin/başarı bunun net kanıtlarından biridir.Zeytin Dalı Harekatı’na dair özellikle örgüt üyelerinin ve yandaşlarının sosyal medya’da yapmış olduğu propaganda/algı operasyonu ne kadar zor ve bitik duruma düştüklerinin göstergesidir. Özellikle ”Türkler sivilleri katlediyor” algısı, yalan’ın kara-propaganda’nın daniskasıdır. TSK gerek doğu’da barikatlar döneminde,gerekte Fırat Kalkanı’nda yaptığı operasyonlarda hiçbir sivil’i katletmemiş, öldürmemiş aksine sivilleri korumuş ve sivillerin yaşadığı bölge’ye barış’ı ve huzur’u tesis etmiştir.

Fırat’ın Doğusu (Rakka/Kamışlı/Haseke)

ABD ve Koalisyon Güçlerinin ve dahi terör örgütlerinin cirit attığı Fırat’ın Doğusu, kanlı pazarlıklara ve kirli antlaşmalara tanıklık etti. DAEŞ ve YPG’yi tüm dünya kamuoyu önünde düşman olarak gösterseler de aralarındaki bağlılık, DeyrEzZor ve Rakka bölgelerinde açıklık ve netlik kazandı.Afrin ve Menbiç Operasyonlarının bitişinde, Fırat’ın Doğu’suna doğru ilerleyeceğimizi söyleyen devlet yetkilileri şimdiden, okyanus ötesindeki devletleri kızdırdı, endişelendirdi. Fırat’ın Doğusu’nda da güvenli bölge oluşturmamızı kabul etmeyen ve istemeyen BATI, Arap Aşiretleriyle temas halindeler. Özellikle Arap Aşiretlerini kullanarak, bölge’deki halkı kandırmaya çalışan BATI, Zeytindalı Harekatı’nın başarılı olmasıyla beraber bölge’deki gücünü yitirecektir.Aynı zamanda Zeytin Dalı Harekatı; hem Fırat’ın Doğusunda ki teröristlerin, hem de Kuzey Irak’taki teröristlerin moralini bozmuş ve terör örgütü YPG/PYD’nin Akdeniz’e açılma hayallerini yok etmiştir. Türkiye, Suriye Rejimi ile diplomatik kanalları sürekli açık tutsa da, Suriye Rejimi’ne akıl verenler bu diplomatik kanalların kapalı tutulmasını istiyor. Türkiye gerek Fırat Kalkanında, gerekse Afrin Operasyonunda hem sahada hem de diplomatik olarak masa’da yerini almıştır.Türkiye bugün Fırat’ın batısında olduğu gibi, Fırat’ın Doğusunda da yapacağı askeri stratejiler, Suriye’deki 2 büyük oyun kurucunun politikalarını zayıflatmaya ve bu 2 oyun kurucuyu, Türkiye’nin çıkarlarını gözetecek hareket etmeye zorluyor. Hudutlarımızda güvenli bölge için; Afrin ve Menbiç Operasyonundan sonraki süreçte Rakka, Haseke, AynElArap (Kobani) ve Kamışlı (Rojava) operasyonları da olması muhtemel.

Bu bölgeler’deki ABD Koalisyonu’nun varlığı YPG/PYD’ye bir moral/destek sağlasa da, ABD’nin tıpkı Barzani Referandumunda ve Afrin’de ki tavrı gibi, yakın gelecekte yine bir açıklama ile terör örgütlerini kullanıp, onları nasıl yarı yolda bıraktığını görmemiz sürpriz olmayacaktır.Özellikle Afrin ve Menbiç kurtarıldıktan sonraki süreçte, YPG/SDG Fırat’ın doğusunda güç kaybederken, ardından Arap Aşiretler’in ÖSO’nun yanında yer alması da süpriz olmayacaktır. İşte tam da bu nokta’da, BATI’nın Suriye’deki kaderi ve dahi beklenen rolü belli olacaktır. ABD artık son kozlarını Fırat’ın Doğusu’na oynamaktadır. Bölge’deki Arap Aşiretleri ve Yerel Halk’a rüşvet teklif edip, Türkiye’ye karşı savaştırma peşindedir.

ABD/Rusya Diplomatik Görüşmeler

ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’yı Türkiye-ABD ittifakını bozmakla suçlayan bir açıklama yapmıştı.

Bu açıklama bölge’de, ABD ve Rusya açısından Türkiye’nin vazgeçilmezliğini ortaya koyduğu gibi, aynı zamanda bu iki ülkenin de Türkiye’yi kaybetmek istemediğini açıkça gösteriyor.Olası Menbiç Operasyonundan endişelenen ABD’nin merkez kuvvetler komutanı J.Votel ”Menbiç’ten çıkmayı düşünmüyoruz” açıklamasından sonra Menbiç’ten Fırat Kalkanı Bölgesi’ne yönelik saldırılar başlamıştı.ABD’nin bu endişesi/kaygısı Fırat’ın batısında kalan son hakimiyet bölgesinide kaybedecek olmasıdır. Güvenli Bölge için icra etmiş olduğumuz Afrin Operasyonunun başlamasıyla beraberinde, Avrupa’dan ve ABD’den ”yabancı paralı askerler” Suriye’nin kuzeyine gelmeye başladı.Türkiye’nin sınır ötesi icra ettiği Terör’le Mücadele operasyonu, aynı zamanda terör örgütlerinin destekçilerinin/ finansçılarının ortaya çıktığını da göstermektedir. Esed’ın, Afrin Harekatı tavrını göz önünde bulundurduğumuzda ABD ve Rusya’ya yakınlığını açık ve net bir şekilde anlayabiliriz.

2011’den bu yana iç savaşın yaşandığı Suriye’de ABD ve Rusya, çıkar/menfaat kavgası yaşıyor. Türkiye’nin bölge’de olmasından rahatsızlık ve kaygı duyan 2 devlet ortak çıkarlarının devamında görüşmeler yapıyor. Türkiye bölge’de oyun kurucu bir aktör olmasa da, oyun bozacak bir güçtedir. Bunun en net kanıtını, Fırat Kalkanında yaşadık, aynı şekilde bugün de Afrin Operasyonunda da görüyoruz.

Zeytindalı Harekatının Psikolojik Önemi

– ABD’nin desteklediği ve finanse ettiği terör örgütü’ne darbe vuruluyor.Aynı zamanda Dünya kamuoyu önünde ABD rezil ediliyor.

– ABD ve Rusya’ya,bölge’deki yapıcı aktör’ün Türkiye olduğunu bir kez daha hatırlattık.

– Ülkemiz içinde milletimiz bu harekata olumlu bakarak, harekata perçinleşmiş vaziyettedir.

– Suriye’nin kuzeyinde yaşayan halkın, Türkiye’ye olan bağlılığı ve güveni daha da artmıştır.

– Harekat aynı zamanda ”ABD sana söylüyorum,Rusya sen anla” durumundadır.

– Suriye’de kurmak istedikleri sözde devlet’in artık kurulamayacağını,ABD ve Rusya anlamış durumdadır.

– Soçi ve Astana görüşmelerinde,Türkiye’nin politik/diplomatik güç kazandığını göstermiştir.

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Milletimize başsağlığı diliyorum. İstikamet Nizam-ı Alem. Uygun adımlarla yürüyelim. Çekmezse dizler bedeni, dirseklerle sürüyelim!

Caner ÇİFTÇİ