Ülkemizde Kasım 2023 itibariyle, dört kişilik bir ailenin gıda ve tüm temel harcamaları için yoksulluk sınırı verilere göre 47.009 liraydı.

Yine Türk-İş tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, 2023 yılının Aralık ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 14 bin 431 lira olarak tespit edildi.

 1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 tarihleri arasında  asgari ücret tutarı 17.002,12 TL oldu.

En düşük SGK ve Bağkur  emekli maaşı ise 2024 Ocak ayı itibariyle 10 bin lira olarak açıklandı.

Gelelim yeni zamlarla birlikte vatandaşın harcama tablosuna…

Eğer bir emekli kendi evinde oturuyorsa, eve tek maaş giriyorsa ve çoluk çocuğu da yoksa, diyelim ki 10 bin liranın 2 bin lirasını faturalara ödedi. Geriye 8 bin lira kalır.

Bu 8 bin lirayı bir ay boyunca her tür gıda, temizlik, giyim, ev ihtiyaçları, borcu varsa kredi taksitleri vs. vs olarak yetirmek zorunda.

Kafamdan şöyle bir hesap yaptım da bu parayla her ay ekmek, makarna ve çorbaya talim ederse belki ucu ucuna ayı çıkarır..Belki!..

Eğer bir emekli vatandaş tek maaşa talim ediyorsa, evi kira ise hele hele çoluk çocuğu da varsa, en düşük ev kiralarının 5 bin lira olduğu günümüzde, 2 bin lirasını da faturalara ödese geriye 3 bin lira kalır. Bu üç bin lirayla saydığımız ihtiyaçların hiç birini karşılayamayacağı için geriye yapacağı tek şey kalır.

O da günlük ekmek ihtiyaçlarını alıp, sonra da Nasrettin Hoca hesabı gıda, et süt, meyve sebze satılan her tür şarküteri, market ve kasapların vitrinlerine burnunu dayayıp ekmeğini cama sürerek karnını doyurmaya çalışmak.

Günümüz şartlarında markete pazara her adım attığımızda en az 500, 600 lira gittiği göz önüne alınırsa bu para koklanır mı, yenilir mi ne yapılır tahmin bile edemiyorum.

Geçenlerde marketten ekmeğimi alıp kapıdan çıkınca, marketin önünde 85 yaşlarında bir amcayı pür dikkat  avucundaki paralara bakarken ve başını iki yana sallarken görünce :

“---Amca paranı mı düşürdün yoksa?” diye sorma gereği duydum.

Önce yüzüme, sonra avucundaki paraya baktı ve :

“----Kızım düşürecek kadar param yok ki. Avucumda kalanı ne yapabilirim diye bakıyorum” dedi.

Bugün 100 liraya aldığımızı, ertesi gün 150 liraya aldığımız ve her yeni güne zamla uyandığımız bir ortamda 10 bin  lira ne yapılır diye soran olursa verilecek yanıt:

“Bozdur bozdur harcan” olur sanırım.

Açlık sınırının altında debelenirken “ bozdur bozdur harcan!”