‘’Trump nasıl geldi?’’ Sorusunun cevabı için Obama’nın Angle Sakson Ortadoğu politikaları ve ABD içindeki güvenlik birimleriyle hükümet arasındaki sürtüşmeden bahsettim. Şimdi sıra ‘’Bundan sonra ne olacak?’’ sorusunun cevabının açıklanmasında.

Beklentiler, Rusya ile yakın ilişkiler kurulacağı, Avrupa Birliğine Amerikan desteğinin zayıflayacağı, sermaye kesiminin baskı altına alınacağı yönünde. Türkiye için ikilem söz konusu; bir taraftan Türkiye’deki mevcut yönetimi destekleyecek, diğer taraftan Türkiye’nin savunduğu ÖSO, Mursi ve Filistin yönetimlerine verilen desteğin çekilmesini isteyecek.

Beklentiler tabi ki seçim öncesi söylemlerine bakılarak ortaya konuluyor. Seçim dönemlerinde söylenenler bütün politikacılar için oy kazanmak adına yapılmış popülist söylemlerdir. Trump’ı getiren faktörler ele alınarak tahminler yürütülürse daha sağlıklı sonuçlar ortaya çıkacaktır.

 

Trump öncelikle kapısının önünü temizleyecektir. Bunun için Savunma Bakanlığına dirayetli bir arkadaşını atayıp Pentagon’un üst yönetimini yeniden yapılandıracaktır. Aynı uygulamayı FBI ve CIA için yapıp, kurumların bütçe sorunlarını çözerek güçlü bir destekle yola çıkacaktır.

Trump’ın dış politikasında belirleyici yol haritası, tehlike çanlarının artık kulakları sağır etmeye başladığı AB ile ilişkilerle çizilecektir.

İngilter Trump’ın gelişini aylar öncesinden karşılamak üzere, Brexit Oylamasını yaptı ve Cameron’u spor çantasıyla uğurladı.

Fransa, iki terör saldırısı ve olağanüstü hâl uygulamalarıyla Hollande’ı siyasi olarak erken emekli etti. Şimdilerde, Sarkozy benzeri İsrail yanlısı bir lidere hazırlanmaya başladı.

Sarkozy’nin, AB’ye alternatif Akdeniz Topluluğu projesini hatırlamakta yarar var. Çünkü bu proje Akdeniz’in kilit ülkelerinden İsrail’i sahaya sürme projesidir. Bunu daha iyi anlamak için Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere bir bakmak ve oralarda yakın zamanda ne kadar büyük siyasi hareketlenmeler olduğunu hatırlamak yeterlidir.

Almanya, Merkel’in politik kariyeri kıyıya vurmak üzere. Alman Vatandaşlar,  Şansölyenin görüşlerini basın aracılığıyla izah etmekle görevli kanaat önderlerinin ağzından, tırnak içinde Cihan Devleti söylemlerini duymaktan bıkmış görünüyor. Zira bu durum küçük Avrupa Ülkelerini çok rahatsız ediyor. Almanya’da herkes ülkelerinin yalnızlaştığının farkında. Yani Merkel’in de suyu ısındı.

Özetle, yaşlı Avrupa Trump’ın gelişini karşılamaya hazırlanıyor. O da, eski kıtada yaşanacak yönetim ve politika değişikliklerini izleyip müdahil olacaktır. Ortadoğu’ya bu aşamadan sonra sıra gelecektir.

Pentagon’da gerçekleşecek değişiklikler Türkiye için en önemli kriterdir. Çünkü 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra en rahatsız edici cümleler CENTCOM ve EUCOM generallerinden duyulmuştu. Türk Silahlı Kuvvetlerinden başlayan bu kalkışmanın arkasında hangi gücün olduğunu açığa vurmuşlardı. ABD generallerinin bu sözlerini CIA ve diğer Dış İşleri Diplomatları desteklememişlerdi.

Yeni CENTCOM ve EUCOM generalleriyle askeri ilişkiler düzenlenecektir. Kolluk birimleri de daha iyi işbirliği geliştirebileceklerdir.

Ortadoğu politikaları konusunda İsrail ile Türkiye Trump gelmeden sorunlarını aştılar. Seçim yapılmadan kısa süre önce enerji bakanları Kayagazı aktarımı konusunda anlaşma imzaladılar. Suriye, İsrail ve Mısır politikaları bu anlaşmanın çerçevesinde gelişecektir.

Asıl sorunlu bölge İran ve mevcut Irak yönetimiyle Türkiye arasındadır. Şii Bloğu olarak Suriye’yi de yanlarına almak isteyen İran-Şii Irak, Türkiye üzerinden gidecek enerji koridorunu zayıflatmaya çalışacaktır.

Irak’ın potansiyel Sünni Lideri Haşimi’yi himaye eden Türkiye açısından bu tehlikeyi gidermenin anahtarı Putin’in Rusyası’dır. Suriye üzerindeki nüfuzuyla İran-Şii Irak miğferi dizginlenebilir.

Avrasya Stratejisinin mimarı Alexander Dugin’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin davetlisiyken başbakan düzeyinde ağırlanmasının nedeni Suriye üzerindeki Rus nüfuzuna duyulacak ihtiyaçla açıklanabilir.

Trump, başkan seçildikten sonraki ilk ciddi açıklamasını İran’ın nükleer çalışmaları konusunda yaptı; ”Askeri açıdan birinci önceliğimiz İran’ın nükleer silah elde etmemesini sağlamaktır.” diyerek sinyalini verdi.

Özetle Asya ve Avrupa özellikle Türkiye, Trump’ın gelişine hazırlanmış ve yol haritalarını çizmişti. Ona sadece açılan kapılardan birini tercih etmek kalıyor. İbre ise İsrail’in yararına olacak projeleri gösteriyor.