Ölüm kelimesi bile insana ne kadar soğuk ve ürkütücü geliyor. Dünyada öleceğini bilerek yaşayan tek varlık insandır. Malum diğer canlılar bunun farkında olmayarak hayatlarına devam ederler. Dünya meşakkatine kapılan insanoğlu gerek geçimini sağlamak gerekse de evlatlarına iyi bir gelecek hazırlamak adına çalışmak zorundadır. İşte sağlığında edindiği, kazandığı bu varlıklar ölümü halinde ne olacaktır, mükellefiyeti varsa beyannamelerini kim verecek, nasıl bir yol izleyecektir sorularına cevap arayacağız.
Medeni Kanuna göre ölen kişiye ait mal, alacak, hak ve borçların tamamı mirasçılara geçmektedir. Mirasçılar kendilerine kalan bu varlıkları değerlendirirler ve mirası kabul veya reddederler. Reddi miras ölen kişinin borç yükü altında ölmesi ve geriye kalan malların borçları karşılamaması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda zaten yapılacak bir şey yoktur, yerine getirilmesi gereken yükümlülükler geride mirasçı olmadığından dolayı resen yerine getirilecek ve işlemler sonlandırılacaktır.
Asıl burada önem arz eden husus mirasın kabul edilmesi ile başlamaktadır. Mirası kabul eden mirasçılar Sulh Mahkemesi veya Noter aracılığı ile Mirasçılık Belgesi tedarik edeceklerdir. Bu işlem için 3 aylık bir süreleri vardır. Bu süre zarfından alacakları mirasçılık belgesi ile birlikte ölen kişiye (muris) ait tüm borçlar ve kıymetler için veraset intikal vergisi beyannamesi vereceklerdir.
Murisin vergi mükellefi olduğunu varsayarak yazımıza devam ediyorum. Ölüm hali bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilecektir. Ölüm halinde yerine getirilmesi gereken beyanname ve işlemler için 3 aylık bir süre verilmektedir. Vergi dairesine verilecek bu bilgi, işi bırakma niteliğindedir ve 4 ay içinde verilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde Gelir Vergisi beyannamesinin de 4 ay içinde verilmesi gerekmektedir. Ölüm haline kadar geçen sürede yerine getirilmesi gereken yükümlülükler mirasçılara intikal edecektir. Mirasçılar tahakkuk edecek vergilerden miras belgesinde yer alan oranlarında sorumlu olacaklardır.
Murisin mükellefiyetini devam ettirmek isteyen mirasçılar, aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde 1 ay içinde işe başlama bildirimi vermek zorundadırlar. Mirasçılar devir aldıkları işletmeye ait malları devir almış olacaklar bu işleme K.D.V.’ye tabii olmayacaktır. Bu durumda vefat eden mükellefin son K.D.V. beyannamesinde yer alan devreden K.D.V., olduğu gibi yeni mükellefin beyannamesinde yer alacaktır. Bunun yanında işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerde kayıtlı değerleri ile aynen devralınacaktır. Bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifi bütün halinde kayıtlı değerleri ile devir alınacak, bu işlemden dolayı da herhangi bir değer artış kazancı da doğmayacaktır.
Mirasçılar murisin defter ve belgelerini o dönem için (31 Aralık) kullanabilecekleri gibi yeni defter ve belgelerde bastırabilirler. Eski defterlerin kullanılması halinde murise ait dönemin kapatılması, mirasçılara ait dönemin ise açılması gerekmektedir. Murise ait ödeme kaydedici cihazlar var ise bunlar ilgili vergi dairesine kayıt ettirilip, levhaları alındıktan sonra mirasçılar adına fiş verecek şekilde programlanarak kullanılabilecektir. Söz konusu işlemi yapmadan halen daha muris adına Ö.K.C. ile fiş verilmesi halinde kesilen fişler hiç düzenlenmemiş gibi cezai işlem yapılacaktır. Bunun yanında murisin kendisine kesilen vergi cezaları hükümsüz hale gelir. Bundan sonraki süreçte de mirasçıların devraldıkları mükellefiyet namına yerine getirmedikleri ödevlerden dolayı cezalı duruma düşebileceklerdir. Ölüm halinde kesilmeyecek cezalar sadece murisin fiillerinden doğmuş borçlar ile sınırlıdır.
Mirasçıların mirası kabul etmen yanında işe devam etmemeleri halinde ise ticari işletmede bulunan tüm varlığın (emsal değerleri dikkate alınarak) değerleri ve bu değerler üzerinden K.D.V. hesaplanarak fatura kesilmesi gerekmektedir. Bu işlemler sonucu ortaya bir değer artış kazancı çıkması halinde mirasçılar tarafından muris adına verilecek gelir vergisi beyannamesine ilave edilecektir. Özetle yapılacak işlem murisin sağlığında işi bırakmış varsayarak tüm yükümlülükler yerine getirilerek iş sonlandırılacaktır.
Sonuç olarak, ilk satırlarda da ifade ettiğimiz gibi ölüm bizler içindir fakat geriye kalanlarda hayat mücadelesine devam etmek zorundadırlar. Bu sebepten dolayı da mirası red/kabul hususunda iyi irdelemeniz ve araştırma yapmanız ilerde sıkıntı yaşamamanız adına faydalı olacaktır. Mirası kabul etmekle birlikte mükellefiyeti de sürdürecekseniz yukarıda bahsettiğimiz yükümlülükleri yerine getirmeniz gerekmektedir. Tabii bunları kendi başınıza yapmanız zor ama imkânsız değildir. Bende sizlere yol göstermek ve bilgi vermek amacıyla bu konuyu ele aldım. Her zaman söylediğim gibi “İŞİ EHLİNE BIRACAKSIN” sözünü de unutmamanızı öneririm. Murisin işlerine hâkim değil ve uzak iseniz baş etmenizde zor olacaktır. Bu sebepten dolayı murisin Mali Müşavirine danışmanız yararlı olacaktır der, saygılar sunarım. Hoşça kalın.
Murat Sayar/S.M.Mali Müşavir
Asist Denetim Danışmanlık S.M.Mali Müşavirlik Ltd.Şti.
www.asistdenetim.com.tr/[email protected]