Kimi zaman düşüncelerimde geçmişe doğru bir yolculuk yapıyorum.. Dürüstlüğün, vicdanın, kişilik, edep ve haysiyetin en önemli özellik sayıldığı yıllara gidiyorum..
Buna ergenlik, çocukluk ve gençlik yılları da diyebilirim. Parası olanın değil, kişiliği düzgün olanın el üstünde tutulduğu yıllar. Ailelerimizin bize dürüstlük, vicdan ve edep kavramlarını ezberlettiği ve yaşantımızda uygulamamızı sağladığı yıllar.
O yılları çoooooook özlüyorum.. Çoğunluğumuz gibi. Sonra yeniden günümüze dönüyorum ve yağcılık, yalakalık, iki yüzlülük, edepsizlik, vicdansızlık, kişiliksizlik ve sapıklıkların alabildiğine azgınlaştığı bir toplumda buluveriyorum kendimi.. Hayallerimde ve düşüncelerimde gittiğim geçmişten, geldiğime bin pişman olarak..
Lût kavmini bile geride bırakacak sapıklıklar, gün geçtikçe artış gösterdiği gibi her biri içimi sızlatıyor, midemi altüst ediyor ve dayanacak hal bırakmıyor. Nasıl bıraksın ki? Son zamanlarda minicik çocuklara yapılan tecavüzler, yine son zamanlarda yirmi bine yakın ailenin kendi istekleriyle on üç, on dört ve on beş yaşlarındaki kızlarını evlendirmek için mahkemelere başvurma haberleri, bunun yanında minik sübyanlara karşı işlenen bu akıl almaz suçlara adeta çanak tutarcasına, farklı kişiler tarafından yapılan akıl almaz açıklamaları artık beynim, yüreğim ve vicdanım kaldırmıyor.. Günümüzde kadına ve çocuğa şiddet olayları zaten doruk noktalardayken, altı, sekiz, on yaşındaki çocuklara, hatta üç yaşında bir bebeğe bile tecavüz edilmesi haberlerini hangi vicdanlı yürek kaldırabilir soruyorum?? Bir zamanlar bırakın kendi ailesini, aynı mahalledeki komşu kızını bile korumaya çalışan bir zihniyet, nasıl birden bu hale dönüşüverdi? Aklımın almadığı bu korkunç olayların en kötüsü ise aile içi ensest tacizler…
Bir çocuk yetiştiği toplumda en çok kime güvenir ve sığınır? Tabi ki anne ve babasına!.. Fakat kendi minicik öz çocuklarına bile tecavüz eden yaratıklar nasıl bir zihniyete sahiptir ki, kol kanat gereceği, kılına zarar gelmemesi için mücadele etmesi gereken çocuğuna zarar verebilir? Bunların yanında kardeşine, amca çocuğuna, dayıkızına ve benzeri akraba bağları bulunanlara tecavüz eden ve tacizde bulunanları her gün gazeteler ve sosyal paylaşım sitelerinde okudukça çıldırıyorum. Dışarıda zaten çocuklar, kadınlar ve hayvanlar için yeteri kadar kötülük var..
Onları bunlardan koruması gereken insanların, kötülüğü önce kendi yakınlarına yapması nasıl bir zihniyetin ürünüdür.. ? Bir toplum saygı, sevgi, edep, namus kavramlarını tek tek yıkıp nasıl bu hale gelmiştir derinlemesine düşünmek gerekir. Aynı zamanda bu türlü olayların önüne geçmek için, yetkililerin ağırlaştırılmış cezalar uygulaması ve bu tür sapkınların bir an önce önüne geçmesi gerekir diyorum.. Günümüzde geldiğimiz nokta
“VİCDANIMIZI KAYBETTİK HÜKÜMSÜZDÜR”
Kaybolan vicdanların bir an önce bulunup, taşların yerli yerine oturması dileğiyle.. Sağlıcakla kalın!.