Atatürk, içinde bulunduğu şartları en iyi değerlendirip ortaya çıkan sorunlara akılcı çözümler üretmiş olan bir liderdir. Söylenenin aksine kimseyi dinlemeyen değil, ortak akılla hareket eden bir yönetim sergilemiştir.
Ortak akıla ulaşmanın en etkili yolu beyin fırtınası yöntemidir. Bu teknikte, farklı kişiler bir araya gelirler, ortaya konulan sorunun çözümü için fikir üretirler. Toplanan grubun bireyleri bilirler ki, sözleri ayıplanmayacak, yargılanmayacak ve günler sonra önüne getirilmeyecektir. Bu sayede hiç kimsenin aklına gelmeyen çözümler ortaya atılır.
Beyin fırtınası uygulamak için toplanan grubun içinden bir kişi önce sorunu iletir ve çözüm önerilerini kaydeder. Bir müddet sonra ortaya konulmuş olan önerilerin bazılarını yeniden hatırlatır ve önerilerin geliştirilmesini sağlar. Odadaki en kritik kişi odur.
Atatürk, ülke yönetiminde beyi fırtınası tekniğini kendi üslubuyla uygulamıştır. İtinayla düzenlenmiş yemek salonunda topladığı, her kesimden özellikle genç bireylerin önüne bir memleket meselesini koyar ve onların tartışmalarını sabırla dinlerdi. Bakanlar Kurulu toplantılarını da aynı ortamda düzenlerdi, fakat ondan başka kimse bir zirve toplantısı yaptığını bilmezdi.
Fırsat buldukça bir araya getirdiği misafirleri, her kesimden temayüz etmiş Genç Türkiye’nin genç insanlarıydı. Yemek masasında İsteyene alkol ikram edilir, isteyen şarkı söyler isteyen şiir okurdu. Mustafa Kemal, pek çok şiiri ezbere okur misafirlerine eşlik ederdi.
Atanın zevkine göre düzenlenmiş salonda, bir de elektrikle uzaktan döndürülebilen yazı tahtası bulunmaktaydı. Yemek salonuna yakın mesafede duran kütüphane, dönemin en kıymetli kitaplarını barındırmaktaydı.
Atatürk, daha önceden okuyup işaretlediği bir kitabı getirtir ve altı çizili pasajı okuyarak sohbeti başlatırdı. Yapılan uygulama adı konulmasa da gerçek bir beyin fırtınası örneğiydi.
Beyin fırtınası tekniğinde bahsedilen, fikirleri ortaya koyup, önerileri kayıt tutan kişi olma görevi Atatürk’ün kendisine aitti. Çevredekilerin sazlı sözlü yemek olarak gördüğü sofra, tarihi değiştiren ve Türk Milletinin geleceğine ışık tutan bir fikir kulübü olarak hizmet veriyordu.
Masanın başköşesinde şık kıyafetleriyle duran Mustafa Kemal ve karşılıklı oturan genç fikir adamlarının bulunduğu pek çok fotoğraf görebilirsiniz. O sofrada bu günün temel taşları atılmış ve tam bir yokluğun içinden medeniyet fışkırmıştır.