"siz siz olun sakın büyümelerinizi banka kredileriyle yapmayın hemen bir sonraki yazımda hırslı bankacı ve patron şirketlerinin ne durumda olduklarını sizinle paylaşacağım."
Yazının birinci bölümü böyle bitti.Şimdi devamını yazıyorum.


Hırslı patron ve hırslı bankacılar tıpatıp birbirbirine benzerler her ikiside illüzyon gösterilerine açık ve tam sunum için yaratılmışlardır adeta..


Birisi bankasının vereceği kredileri ballandıra ballandıra anlatır;patron da yapacağı yatırımlar sanki yaşadığı evrende sadece kendisinin düşündüğünü ve uygulamak için sabırsızlığını anlatır.

Patron kendini ve bankanın onun yanında olduğu hissini ballandıra ballandıra anlatarak bir birlerine gaz ve caz eşliğinde çok sazlı anlatırlar.
Saz arkadaşları kim mi dersiniz?
Bankacının yanında bölge müdürü varsa şube müdürü eğer şube müdürü varsa bankasında adı uzman, yönetmen vb.sıfatları olan bir yaver vardır.

Bu yaverler adeta mumyalanmış ve hacıyatmaz benzeri varlıklardır;görevleri sadece yanındaki amirlerinin her dediğini tasdik edici hareketlerde bulunur ve çok az konuşurlar; görevleri sadece dişlilerde yağ eksikse ,makina dişlisine yağ akıtırlar.(nede olsa dişli yağlanmalıdır..)
Patronların yanında da bu arkadaşa benzer tam zamanlı patron yalakası mevcutlu bir şekilde hazır ve göreve nazırdır.
Şimdi kadro tamamdır haydi beyler maç başlasın olurlar.
Patronlar sermayesi az ama çok para kazanılan işleri yapmak için ağızlarından akan suları silmek için yalakasına kendini sürekli sildirir.(Ha bu ara artık kağıt mendil kullanın! sakın ha kumaş mendil kullanmayın modası geçmiş biri olmayın..)


Sermayesi kısıtlı patronun ufku açıktır;son zamanlardaki tabirle patron geleceği şekillendirecektir..ne şekillendirmek ama banka onu şekillendirecek haberi yokkkkk!


Bankacı abimiz ve ablalarımızın;cinsiyetinin önemi yoktur.Tip,şekil,duruş ve vuruşları aynıdır.Uzatmayalım bankacı aldığı eğitimlerinin;kişisel,toplumsal,işsel ve sayabileceğimiz ne kadar avcılık eğitimleri varsa hepsini almış biri olarak;finans ve concon ağzıyla şunları anlatır.


Bankamız ülke gerçeklerinden uzaklaşmadan reel sektörden aldığı güç ve cesaretle sizi desteklemekten büyük bir keyif alacaktır der ve süsleme sanatındaki zarif,çekici ve bir o kadar masumane yaklaşımlarıyla size kredi sunumunu yapar.
Bankacının derdi krediyi nasıl yüksekten,kazançlı ve kendine verilen kotayı aşabileceğini düşünürek satma derdindedir.


Hırslı patron bu esnada karşısındaki bankacının ,sektörünü sadece kağıt üzerinden tablolarla analiz etmeye çalışan bankacıya kur yapmaya devam eder.

Aslında patron alacağı krediyi hiç ödemeyecekmiş gibi düşünür niye mi?
Çünkü o kredinin geldiği gün gideceği yer bellidir,hesaplayamadığı bütçesi açık vermekte veya vermek üzeredir.Karlılığın zaten diplerde olduğu maalesef piyasanın evrakla döndüğü(bilmeyenler için ;çek,senet vb) bir ortamda devlete ödenecek vergi,sigorta,işçi maaşları,elektrik,su vesair bir sürü işletme giderleri vardır.
Bu ödemeler işletme sermayesinin dışındadır;en akıllısından en aptalına kadar patronlar kazançlarını hesaplayamadıklarını veya kazanmadıklarını kabul etmek istemezler.
Patron asla kaybetmez ilkesiyle ancak patron sıfatı elinden alındığı zaman kaybettiklerini anlarlar.
Velhasıl kelam nakit akışını akıtamayınca olurlar tavada balık.
İşletme sermayesinde kullanılmayan para çöpe gider.
Yatırımda kullanılmayan para havada buharlaşır.
Parası hanımı sırf hava atsın diye alınan son model lüks arabalara giderrrr

Para veya nakit veya concon ağzıyla cash (keş)veya argo tabiriyle marakeş;vücuttaki kan gibidir.

Kan akışı düzenli akım sağlayamıyorsa sıkıntı varsa vücut hastalık üretir.Bu hastalığın tedavisi;büyüme,yatırım veya nakit akımı ise bu tedaviyi bilen usta hekimler (işin profesyoneller )yapmalıdır.
Sırf sizin kasanızı dürüst ve doğru tutuyor diye yanınızda çalıştırdığınız kasa memurlarını,finans müdürü demeyin ve o görevlere çapınıza göre profesyoneller görevlendiriniz. 
Hırslı patronu unutmayalım onlar akıllıdırlar böyle profosyonelleri bulur ve bankacıların karşısına dikerler,genelde bankadan ayrılan kişileri bulurlar iyi maaş teklif ederler hele şu kredi işleri bitsin sonra onları kovarlar..
Bu kadar krediyi bulan ve parayı anlatan adam kovulur mu demeyin bir finansçıyı kovmanın en iyi yolu işletmenin muhasebecisiyle karşı karşıya getirmektir.
Patron taktiği "yumurtayı yumurtaya vur kim kırılırsa sağlam kalır" her zaman finansçı kırılır o verdiği emekler firmayı taşıdığı yerler hiçe sayılır fırlatılır ve atılırrrr..(unutmayın ama yeni ama eski bankacılar sonunuz bu)
Bankacılar benim anlattığım kadar kötü değillerdir onların sorumlulukları şaka bir yana hakikaten çok önemlidir.
Sırf para satmak için kredi vermemelidirler.
Kendi gözlüklerini çıkartıp parayı bilmeyen müşterilerine kan akışını doğru göstermek her şeyden önce vicdani sorumluluklarıdır.
Hırslarına yenik düşüp sırf bankadaki üstlerine yalakalık olsun diye topu sahada gezdirmemelidirler.
Şirketlerin büyümelerinde bankalar gerçek anlamda finans sağlamalıdırlar.
Gerekiyor veya anlamak için çaba sarf eden patronlara aldıkları eğitimleri paylaşmalıdırlar.
Patronlar cesur ve girişimcidirler paranın akışını hissedebilirler ama yönetmeyi bilmeyebilirler.

Patronlar hem muhasebeden hem finansdan hem hukuktan anlamayabilirler.

Maalesef onların başına sorunlar,sıkıntılar veya üzücü olaylar geldiğinde öğrenirler geleceği onlara göstermek ve parayı öğretmek maalesef bankacıların işidir.
Yani bankacı olmak zordur ve toplumsal bir vazifenin baş aktörleridir.Ekonominin vazgeçilmezleri olmak kolay değildir.

Her taraftan gelen rüzgara karşı dikkatli olmaları gerekir,piyasayı paraya boğarsanız işler çıkmaza girer ve patronlarda en kısa yoldan iflas ve iflas erteleme tedbirleri alarak kaybetmeninin dayanılmaz hafifliğini yaşarlar.


Öyle banka kuralları kriterleri falan gibi söylemler ne kadar gerçeksede banka istediği zaman her tür engeli aşabilir.

Basel kriterleri falan,filan bir an olur yalannnnn

 

Saygılarımla