Bunun bir yaşam formülü olduğunu hiç birimiz inkar edemeyiz.

Bugün yaşadığım küçücük bir olay bana bu satırları yazmam gerektiğini hissettirdi. Öncelikle çok basit ve sıradanmış gibi görünen bir olayın çok şey ifade ettiğini düşünüyorum…

Sabah spor sonrası eve dönüş yolundayım, normalde evimin önüne kadar arkadaş bırakıyor olmasına rağmen, ben bugün bir bahane ile daha önce araçtan indim ve yürüyerek yoluma devam ediyorum.

Bahar geldi her yer yemyeşil, çiçekler açmış ve doğa bir harika. Baharın bu görüntüsü oldum olası beni oldukça etkiler ve adeta hem görüntüyü hem de o güzel havayı içime depolamak isterim.

Yaşadığımız bölgenin Cennetten bir parça olduğunu düşünerek böyle bir ortamda yaşadığım için her bir adımımda sürekli şükürler ederek yürürken, cami bahçesindeki çitin iç kısmındaki yeşil alanda, yaşlı bir teyzenin elindeki çapa ile bir şeyler yapıyor olması dikkatimi çekti.

Teyzenin yanına yaklaşarak, “kolay gelsin ne yapıyorsunuz?” diye sordum. Aslında  bu yeşil alanların görevlileri var ve onlar ilgilenirler normalde, bu görüntü biraz da olağan dışı bir durum…

Teyzem yorulmuş, ama istek ve hevesli de. Bir taraftan bana ne yaptığını anlatmaya başladı, “kızım buraya bu asmayı diktim, gelen geçen yaprağından koparsın bir faydası olsun diye, bugün de gübre getirdim ki dibini besleyip kuvvetlendirmek için. Epeydir uğraşıyorum, ufak taşları da temizledim ama iri bir taş var etrafını açmama rağmen bir türlü çıkaramıyorum, aslında bayağı da yoruldum”…

Ben de bu istek ve emeğe kayıtsız kalamazdım, “yardım ister misiniz?” diye sordum. “Bir de sen el at bakalım, benden gençsin belki de çıkarabilirsin” dedi. Çitin etrafını dolaşarak kapıdan teyzenin yanına ulaştım, çapayı alarak ben de elimden gelen gayreti göstermeme rağmen, taşı ancak kımıldatabildim ama çıkarmam imkansız görünüyordu.

Teyze de anladı ve baktı ki ikimizin de gücü yetmiyor, “olsun kızım, sen elinden geleni yaptın. Ben epeyce çaba sarf edipte çıkaramayınca, Allah’a dua ettim bir Allah dostu gelsin de yardım etsin diye, seni gönderdi.  Bunu da bil isterim, Allah senden razı olsun”.

Bu sözler beni oldukça etkilemişti elimden geleni yapmış olmama rağmen mümkün değil çıkmıyordu, teyzeyi öylece bırakmakta istemiyordum. Gücünün üzerinde bir şeyler yapmak isterken kendine zarar da verebilir düşüncesi ile aslında biraz da  vaz geçirmeye çalıştım, ama  teyzem kararlı o taş ya çıkacak ya çıkacak…

Benden daha genç bir bayan, inançlı olduğu da her halinden belli zaten dualar da ederek gidiyor kaldırımdan, teyzem ondanda yardım istedi ama o sadece başıyla selamlamakla yetinerek yanımızdan öylece yürüyüp gitti.

Teyzem üzgün taşı çıkaramıyoruz, ben de bırakıp gidemiyorum derken “erkek kuvveti gerekli kızım” dedi. O arada marketten çıkan bir delikanlıyı gördü ve seslendi “oğlum şu taşı çıkaramıyoruz, erkek kuvveti gerekli”. Çocuk hiç tereddüt etmeden çitten atladı ve başladı kazmaya, aman Allahım bu ne inatçı bir taş. Taş teyzemden inatçı teyzem ise gayretli, azimli hedefi belli (o taş oradan çıkacak) her ne şekilde olursa olsun.

Taş inatçı ve derinde bir türlü çıkmıyor ama delikanlılık var serde çocukta bırakıp gidemiyor derken ben de iyice merak ettim, sonucu görmeden gidemiyorum. Hadi gayret kımıldıyor, biraz daha biraz daha derken teyze bir taraftan delikanlı öbür taraftan, oooohhh be sonunda çıkabildi…

Bizde büyük bir mutluluk, teyzemin ağzında dualar; Allah razı olsun, Allah ne muradınız varsa versin. Allah asıl senden razı olsun Ayşe teyzemmm…

Bu küçücük gibi duran ama kocaman bir gayret, motivasyon ve kararlılık. Çıkarmamız gereken çok büyük dersler var bence, siz ne dersiniz öyle değil mi?..

AZMİN ve GAYRETİN ZAFERİ!..