Bugünlerde bu sözcüğü her yerde o kadar çok görür ve duyar olduk kiiiiiii!
Acaba diyorum gerçekten bunun içini doldurabiliyor muyuz? Bu sözü kullanabilmek bence çok da basit değil. Öncelikle gerçek anlamda öğretmen olabildik mi? Öğretmen nedir ve kimdir ne yapar nasıl yaşar? Bunları düşünüyor muyuz bilemiyorum…
Son zamanlarda galiba ben birazcık fazlaca bunları düşünür oldum ve sizinle bu konuda sohbet etmek istedim…
Öncelikle öğretmen her bireyin yaşantısına dokunabilen kişidir. Zamanı gelir, anne olur bazen baba, zamanı gelir, tamirci, hemşire veya doktor. Üzgün bir gönül gördüğünde hemen bir medyum edası ile anlayarak bir de o kalbe nasıl dokunması gerektiğini de keşfetmiş olmanın rahatlığı ile hiç de hissettirmeden derman oluveren kişidir ÖĞRETMEN…
Zorlayarak hiç bir şey yaptırmaz. Öğretmen, öyle bir anlatır ki yapılması gerekenleri, öğrencileri adeta yarışırlar öğrenmek için…
Öğretmen öğretenin ötesinde sürekli öğrenendir aslında. O kadar çok şey vardır ki hayatta öğrenilecek. Her konumdaki ve her yaştaki insanlardan ayrı ayrı, neler mi olabilir bunlar? Yaşlısından hayat tecrübesi, gencinden teknoloji, çocuğundan yaşam sevinci ve coşkusu, sokakta kalan insandan yaşam mücadelesi, yalnızca insanlardan da değil, doğadaki bütün varlıklardan, çiçeğinden böceğinden bunları daha da fazla sıralarız tabii ki. Yeter ki biz öğrenmek isteyip öğrenme ateşi ile tutuşalım…
Aslında hayat boyu öğrenme ateşi ile yanıp tutuşandır ÖĞRETMEN…
Ben yoktur biz vardır, bu düsturla toplum bilinci zirveye ulaşmış kişidir öğretmen. Kimseler onu görevlendirmez, o toplum düzenini sağlayacak ve toplumun mutluluğu için olan her görevde gönül elçisidir adeta. Çevresinde ve yaşadığı toplumda her an doğru ve güzel şeyler olsun ister. Yanlışa giden şeyleri düzeltmek onun gönülden gelen her an görevidir zaten…
O minicik yüreklere sevgi tohumlarını eken ve sürekli sulayarak, yeşertendir ÖĞRETMEN…
Kötü ve çirkin onda yoktur, her çirkin ve kötü görünen şeyde ayrı bir güzellik keşfedendir ÖĞRETMEN…
Bu duygu ve düşüncelerle acaba diyorum çok mu acele ediyoruz, “Benim adım öğretmen.” Demek için? Bunun yerine, “acaba öğretmen olabildim mi?” diye biraz kendimizi sorgulamaya ne dersiniz?
Daima öğrenebilen ve öğretebilen öğretmen olabilmek istek ve arzusu ile bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü gönülden kutluyorum…
SEVGİ İLE HOŞÇAKALIN
Zeliyha ÇINAR