Yine ligin son haftasına kadar süren bir kabustan uyanmayı başardık. Ama artık kimsede daha fazla kabus görecek güç kalmadı, umarım bu son olur. Aslında ilk yarı sonrası takımın içinde olduğu durumu göz önüne alır isek bu tam anlamı ile mucize bir kurtuluş oldu. Özellikle Fatih hoca geldikten sonra alınan seri galibiyetler ,ardından sahada oynanan pozitif futbol taraftar ile takım arasında özlenen kenetlenmeyi sağlayınca şükürler olsun ki bu günleri görebildik.
Allaha şükürler olsun ligde düşmesi garanti takımlara kaptırdığımız puan kaybını cumartesi günü Gaziantep karşısında yaşamadık. Maçtan önce yaşanmışlıkların etkisi ile tedirgin değildim dersem yalan olur. Aslında rakibimiz ligde kalmamızın gizli kahramanı bir takımdı. Gaziantep Samsunspor’u sürpriz şekilde yenmese idi bu gün farklı bir puan tablosu ile karşı karşıya olabilirdik. Umarım Gaziantep en kısa sürede eski günlerine döner.
Cumartesi günkü maçta sahada İsmail ile Hasan’ın kavgasından sonra Fatih hocanın haklı haksız ayırt etmeden ikisini birden oyundan alması takım içi disiplin adına çok güzel bir hareketti. Devre arasına çıkarken kaptan Veli’nin de bu iki futbolcuyu el ele sahaya çıkartarak tribünlerle ve birbirleri ile barıştırması çok güzel görüntüler idi. Bu saha içi kadar saha dışında da takımın çok iyi yönetildiğinin işaretleri. Fatih Hocayı, Bülent Ertuğrul’u bu anlamda da tebrik ediyorum.
Artık sezon bitti, şu anda ki tabloya göre sürpriz bir gelişme olmaz ise ilk defa yönetim anlamında belirsizliğin yaşanmadığı bir sürece başlıyoruz. Eğer yönetime yeterli destek sağlanır ise mevcut yönetimin takımı önümüzde ki sezon çok iyi yerlere taşıyabileceğine inanıyorum. Çünkü hem takımın hem tribünlerin yönetime inancı yüksek. Bu yüzden hızlı bir şekilde öncelikle Fatih Hoca ile her ne olursa olsun yola devam ederek önümüzde ki senenin yapılanmasına bir an önce başlanması gerektiğine inanıyorum.
Haydi Denizli, haydi Denizlispor o sene bu sene olsun artık.